. Rüyanın Özeti Rüyada eski oturduğu evin yıkıldığını görmek işiyle nam salacağına, hiç bir şeyin eksikliğini ve yokluğunu hissetmeyeceğine, kötü kişilerden uzak durulacağına ve uzun zaman önce kırgınlık yaşanmış birisi ile aranın düzeltileceğine, yeniden doğmuş gibi olacağına, evlenip bekâr hayatından elini eteğini çekeceğine, fikirlerinin amacına ulaşacağına yorulmaktadır. Rüyanın Geniş Tabiri Rüyada eski oturduğu evin yıkıldığını görmek her geçen gün mesleğinde ilerleyeceğine ve deneyim kazanarak uzman olacağına, işiyle nam salacağına, sıkıntıların ve sorunların yakın bir zaman içinde sona ereceğine, feraha erileceğine, çevresinde kendisini mutluluğa, huzura, neşeye, rahatlığa ve ferahlığa kavuşturacak insanların bulunacağına, etkilendiği kişiyi etkilemeyi başarıp, onun gönlünü çalarak, o kişiyle güzel günler geçireceğine, dertlerinden kısa bir zaman içinde arınacağına yorulmaktadır. Rüya tabirleri lugatına göre büyük sıkıntıların çözülmesinde çok iyi ve başarılı adımlar atacağına, hiç bir şeyin eksikliğini ve yokluğunu hissetmeyeceğine, sorunlarının tamamen biteceğine, önemli işlerin başındaki kimse olacağına, hayırlı kişilerle iş hayatında çok iyi yerlere gelineceğine, sıkıntıların sona ereceğine, zor günlerin geride kalacağına, ağız tadının, keyfinin ve neşesinin de yerinde kalacağına alamet ettiğine inanılır. Rüyada eski oturduğu evin yıkıldığını görmek markasını duyuracağına, üzüntülerin sevince dönüşeceğine, işle ilgili olarak şehir dışına çıkılacağına, kötü kişilerden uzak durulacağına ve uzun zaman önce kırgınlık yaşanmış birisi ile aranın düzeltileceğine, evlerindeki huzurun artacağına, rahat bir nefes alınacağına ve kazanılan mal varlığının sefasının sürüleceğine delalettir. Rüya yorumları ansiklopedisine göre sıkıntılarından kurtulacağına, yeniden doğmuş gibi olacağına, sevdiği bazı kişiler ile çok büyük çalışmalar gerçekleştireceğine, aile hayatında çok güzel ve hayırlı olaylar ile karşılaşacağına, çalışmalarının verimli olacağına, yaşanan sıkıntının en kısa zamanda sona ereceğine, insanlar ile arasında herhangi mesafe kalmayacağına işaret ettiğine inanılır. Rüyada eski oturduğu evin yıkıldığını görmek aile büyüklerinden alınacak destek sayesinde çok güzel bir düğün yapılacağına, endişeli bekleyişlerin sona ereceğine, evlenip bekâr hayatından elini eteğini çekeceğine, dertlerini azaltıp rahatlayacağına, hayallerin gerçeğe döneceğine, ekmeğinin kesilmeyeceğine ve gelirinin sabit olacağına delalet eder. Rüya alimlerinin tabirlerine göre itibarı yüksek bir yönetici olunacağına, yapılan zararların telafi edileceğine, toplum hayatına katkılarda bulunacağına, kendisine kar getirecek girişimlerde bulunacağına, fikirlerinin amacına ulaşacağına, iş hayatında çok tanınan ve güvenilen biri olunacağına delalettir. Genel anlamıyla Rüyada oturduğu evin yıkıldığını görmek üzüntü ve endişelerinin son bulacağına, büyük tartışmaların sonlanacağına, düzenli bir işe kavuşulacağına, yaşanan hastalıkların sona ereceğine, edindiği deneyimleri gelecekte daha iyi işler yapmak için kullanacağına, her geçen gün başarıların artacağına, hayırlı kazançlar elde edileceğine alamet ettiği söylenir. Devamını Oku … Rüyada birçok evin yıkıldığını görmek aile içinde her şeyin yolunda olacağına, kötü günlerinin biteceğine, önemli bir şahsiyet olarak ilerde ülkenin tanıyacağı biri haline geleceğine, alacağı hayırlı kararların geleceğini olumlu yönde etkileyeceğine, zor zamanların çok eskide kalacağına, uygulayacağına, parasının ve canın güvende olacağına, büyük başarılar ve kazançlar elde edeceğine rivayet etmektedir. İlerlemek istediğimiz bazı alanlarda ilerlemememiz daha kolay olabilir. Rüyada birçok evin yıkıldığını görmek epey zamandan beri yapmak istediği ve bu amaçla gece gündüz çalışıp çok emek verdiği şeylere yakın bir zamanda gerçekleştireceğine, çekilen bir çilenin maddi olarak büyük bir zarar verdikten sonra sona ereceğine ve sosyal hayatta sevilen bir kişi ile yola çıkılacağına tabir olunur. Rüyada birçok binanın yıkıldığını görmek ancak bu kişi ile olan işin sona ermesi ile sorunların ortadan kalkacağına, kazançlı bir döneme girileceğine, geçmişte yapılan hatalardan kaynaklanan problemlerin sona ereceğine rivayet etmektedir. Rüyada evin yıkıldığını görmek hiçbir bedduanın ve musibetin kendisine isabet etmeyeceğine, yakın bir zaman içinde bol kazanç elde edeceğine delalettir. Rüyada bir evin yıkıldığını görmek maddi açıdan iyi bir konuma getirecek bir kişi ile ortaklık kurulacağına, ardından konu üzerinde düşünüleceğine, bazı araştırmalar yapılıp sorunun kaynağının bulunacağına yorulur. Rüyada evin önünde birçok ayakkabı görmek rüya sahibinin bu şansını iyi ve akıllıca değerlendireceğine bu sayede geçim derdinden kurtulacağına, bazen böyle yaparak daha rahat ve huzurlu olunduğuna, çok hayırlı ve güzel gelişmelerin yaşanacağına ve bu sayede daha farklı bir şekilde hareket edileceğine alamet etmektedir. Rüyada başka evin yıkıldığını görmek çok başarılı işler gerçekleştireceğine, sıkıntılarından ve sorunlarından kısa zaman içinde kurtulup güzel çalışmalar ortaya koyacağına, kırgınlık yaşanan bir kişinin özür dileyeceğine alamet eder. Rüyada evin merdivenlerinin yıkıldığını görmek kısa süre içinde çok güzel çalışmalar gerçekleştirileceğine, rahatın kaçacağına işaret eder. Rüyada bir evin çatısının yıkıldığını görmek ekonomik gücün çoğalacağına, işlerin hafifleyeceğine, iş hayatına atılarak çok büyük çalışmalar gerçekleştireceğine delalettir. Bu web sitesi, size en iyi deneyimi sunabilmek için çerezler kullanır. Daha fazla bilgi için Gizlilik Politikası Rüyada oturduğun evin yanması mutlu ve huzurlu bir yuvaya, iyi ve anlayışlı bir eşe ve hayırlı evlatlara sahip olacağına, hayırlı bir kişi ile evlilik konusunda adım atılacağına, elinde bulunan imkânlar sayesinde hiç olmadığı kadar büyük işler çıkartacağına, sevdiği kişiler ile birlikte daha iyi işlere imza atacaklarına ve işlerinin rakiplerini kıskandıracak kadar iyi bir şekilde ilerleyeceğine, üstün ve yüce bir kimse haline geleceğine, alım gücünde yükselme olacağına işarettir. Rüya tabirleri kitabına göre rüya sahibi kişinin sıkıntılarını üzerinden atacağına, stres yaptığı işlerde başarıya ulaşacağına, özledikleri ve ayrı kaldıkları ile kavuşacağına, doğruluğu bulacağına, sevilen, sayılan ve sözü dinlenen bir kişi olacağına, rahat ve huzurlu bir döneme gireceğine, daha rahat bir hayatı olacağına inanılmaktadır. Rüyada oturduğun evin yanması işlerinin yoluna gireceğine, kurulu bir düzene kısa yoldan ulaşacağına, çalıştığı işte yüklü bir zam alınacağına, gönül işlerinden yana çok kısmetli olacağına ve şansın yaver gideceğine, girilen bütün işlerde büyük başarılar kazanılacağına, maddi sıkıntılarından kurtulacağına rivayet etmektedir. Rüya yorumları lugatına göre çok büyük atılımlar ve çalışmalar gerçekleştireceğine, hanesinde iyi geçimin hüküm süreceğine, birçok kişinin ekmek yiyeceği bir işe gireceğine, eğitim konusunda yeni bir sayfa açılacağına, risk almayı göze alıp, işinde büyük zaferler elde edeceğine, sağlığının yerine geleceğine işaret etmektedir. Rüyada eski oturduğun evin yanması sorunlarını çözüme kavuşturup daha yeni ve farklı çalışmalara girerek insanları şaşırtacağına, geçim sıkıntısı çekiliyorsa maddi açıdan rahata erileceğine, istediği her şeyi elde edebileceğine, muzdarip olunan herhangi bir rahatsızlık varsa eğer çok kısa süre içinde tedavi edileceğine, dikilen fidanların yakın zamanda meyve vermeye başlayacağına, çok üst mevkilere yükseleceğine, sağlık sorunlarından kurtuluşa ereceğine delalet ettiğine inanılır. Rüya yorumuna göre rüya sahibi kişinin sevdikleri tarafından yüceltileceğine, sıkıntılarından ve dertlerinden kurtularak hafifleyeceğine, büyük bir kazanç elde edeceğine, büyük ve güzel işler yapacağına, ufak girişimlerde bulunup büyük karlar elde edeceğine, zevki sefa içinde olacağına işaret ettiği söylenir. Rüyada oturduğu evi görmek Rüyada eski oturduğu ev görmek Rüyada kirada oturduğu evi görmek Rüyada oturduğu evin yandığını görmek Rüyada oturduğu evin satıldığını görmek Rüyada oturduğu evin yıkıldığını görmek Gönderdiğiniz Rüyanın Tabiri En Kısa Sürede Bu Sayfada Yayınlanacak. Sayfayı Hemen Kaydet Bu web sitesi, size en iyi deneyimi sunabilmek için çerezler kullanır. Daha fazla bilgi için Gizlilik Politikası Halvetiyiz biz erenler Nişansızlık nişanımız Soyumuz İbrâhim soyu Muhammed pirimiz bizim Ey aşıklar ey garipler Bu diyar hangi diyar Kerbeladir gam yüklüdür Kan gölüdür bu diyar Cemal yolu bulunur Allahı zikretmekle Resulullah bilinir Daim tevhit etmekle Aşık olan söz eylemez Aslına yalan söylemez Söz veripte geri dönmez Muhammede bak ibret al Söyledin özünde ara kendini Özünde gizlidir senin Muhammed Sözünde anlattın bize tevhidi Özünde gizlidir senin Muhammed Açılınca güller dalda Bülbüller ötüyor onda Hasan Hüseyinim gonca Kokulmuyor Muhammedsiz Cemalini seyredince Resulullah kim bilince Ehlibeyit söylenince Yanıyorum cemaline Güzel aşık cevrimizi Çekemezsin demedim mi Bu bir rıza lokmasıdır Yiyemezsin demedim mi Gel aşıklar gel arifler Gel Muhammedi bulalım Ey dost yolunda sadıklar Gel Muhammedi bulalım Previous Next Rüyada Eski Oturduğu Evin Yıkıldığını Görmek Rüyada eski oturduğu evin yıkıldığını görmek çok uzun bir zaman boyunca başında olduğu işleri bırakıp kendisine yeni ve daha başarılı olacağı bir yol çizeceğine, kişinin daha önce hiç yaşamadığı kadar rahat koşullarda yaşayacağına, zarar edilen işlerden uzaklaşılacağına, hayırlı bir şekilde başlayan işlerin zarar verici bir hale geleceğine, borçların yükünü artık kaldıramaz olacağına yani buhran dolu, çalışmaların çok büyük bir sorunun kapısını açacağına, yeni bir eğitim kurumuna kayıt yaptırılacağına ve rahata erileceğine, tabir olur. Ayrıca rüyada eski oturduğu evin yıkıldığını görmek büyük kazanç getirecek işlere girileceğine, zorlukların çözüme kavuşacağına, geçimin daha kolay hale geleceğine, kişinin kendisi ve ailesi ile hiçbir şekilde maddi açıdan dara düşmeyeceğine, rahatlığa ve mutluluğa kavuşacağına, işlerinin açılmasıyla gelirinin bir anda ikiye katlanacağına, yorumlanır. hayata karşı cesaretleneceğine tabir edilir. moralsiz ve can sıkıcı günler geçireceğine bu nedenle bir süre sokağa çıkamayıp eve bağlanacağına delalet eder. insanlar arasında çok ses getirileceğine ve uzun zamandan beri çok sık rastlanmamış olan bazı fikirler ile projeler ortaya konulacağına alamet eder. hayatının alt üst olacağına yorulur. Dini olarak rüyada eski oturduğu evin yıkıldığını görmek tabiri Dini olarak rüyada eski oturduğu evin yıkıldığını görmek aile hayatı içinde mutlu olunacağına, gayrimenkul işine girileceğine ve bu sayede büyük bir zenginliğe kavuşulacağına, kendisine güvenli bir gelecek kurmaya çalışırken var olan gücünü kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya geleceğine, kardeşlerin iş konusunda birbirine düşeceğine, yaşanan sıkıntılı olaylardan ötürü kaçan keyfin geri geleceğine, iş yaşamında tüm dikkatleri üzerine çekeceğine, sosyal çevre içinden bir kişi ile dünyaevine girileceğine, başarılı olacağına ve başarılarının süreceğine, delalet eder. Psikolojik olarak rüyada eski oturduğu evin yıkıldığını görmek yorumu Psikolojik olarak rüyada eski oturduğu evin yıkıldığını görmek mali olarak birkaç ay boyunca dara düşüleceğine, yüzünün güleceğine ve tabiri caizse gözlerinin parıldayacağına, maddi olarak çok iyi bir noktaya geleceğine, sıkıntılı ve çetin günler yaşayacağına, onunla ortak pek çok noktası olduğunu göreceğine, kırgınların ve küskünlerin bir araya geleceğine, işi ne olursa olsun severek çalışacağına ve uzun bir zaman sonra o güne kadar gösterdiği tüm emeklerin karşılığını en iyi şekilde alarak mükâfatını göreceğine, Eski görmekRüyada eski bir sey veya yeninin eskidigini görmek hayir KONULARDA RÜYA TABİRLERİ ESERLERİMİZ  SON EKLENENLER GÜNÜN AYETİ Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah’tan yardım dileyin. Şüphe yok ki, Allah sabredenlerle beraberdir.BAKARA- 153 ÖZLÜ SÖZLER Ezeli ervahta nur-u Muhammedi ile beraber olmaya halvetilik denir. Adem "ben hata yaptım beni bağışla " dedi, İblis ise" beni sen azdırdın" dedi ya sen!... sen ne diyorsun? Edep, söz dinlemek ve gönle sahip olmaktır. Güzelliğin zekatı iffet ve edeptir. Hz. Ali Zeynel Abidin oğlu Muhammed Bakır'a "Ey oğul, fasıklarla cimrilerle yalancılarla sıla-i rahimi terk edenlerle arkadaşlık etme." diye buyurmuştur. Kemalatın bir ölçüsü de halden şikayet etmemektir. En güzel keramet gönlü masivadan arındırmaktır. Alem-i Berzah insanın kendisidir. Zahir ve batının karşılığı aşk-ı sübhandır. Mutaşabih ayetler ledünidir. Ölüm ve cehennem korkusu Hak'ka dost olmayanlar içindir. Şartlanmalardan ve önyargılardan arınmadan kimse masum olamaz. Uzlaşmak için bahane arayan düşman zıtlaşmak için bahane arayan dosttan daha iyidir. Baki hakikatler fani merkezli inşa edilemez. Her zorluğun çözümü sevgidir. Allah var gayrı yok sevgi var dert yok. Allah de ötesini bırak. Sorunları erteleyen ve örten değil çözüm üretip sorunları çözen olmalıyız. Kişinin irfanı kemalatı nispetinde şeytanı da nefsinin şiddetinde olur. Kötü huylardan kurtulmanın en keskin yolu ilahi aşka yanmaktır. Mücevherden sarraf olan anlar, başkası bilemez. Ne fark eder kör için elmas da bir, cam da bir. Eğer sana bakan kör ise sakın sen kendini cam sanma.Mevlana Kendini oldum ve doğru zannedenler kendileri gibi düşünmeyenlerden rahatsız olurlar. Eflatun'a dediler ki "Ne kadar çok çalışıyorsun". O da dedi ki "hayır ben sevdiğim işi yapıyorum" Allah kuluna sevdirdiği her işi kuluna kolaylaştırır. Kurtuluş hidayete tabi olanlar içindir. Selam olsun hidayete tabi olanlara. Tevhid-i Ef-al meratibi ihvanın kendi gerçeğine seyir haritasıdır. Kişi ilk önce kendisinin arifi olacak ki Rabbinin arifi olabilsin. İnanmak başka şey, teslim ve tabii olmak başka şeydir. Kalıcı dostluklar edinin. İhvan gibi yaşa, gerisine karışma. Mutlu insan başkalarının mutluluğu için yaşayandır. İslam dini istişare esaslıdır. Allah için affet, Allah için paylaş. İhvanlığını işine göre değil, işini ihvanlığına göre ayarlayacaksın. Kul, iradesini Allah’a teslim edendir. Hakk'ı hatırladığımız unuttuğumuzdan fazla olsun. "Olacağım" diyene engel yok, "olmayacağım" diyene bahane çok. Ben merkezli değil, biz merkezli olun. Dervişçe yaşamak, tevhitçe yaşamaktır. Yaptığınızı azimle yapın, hırs ile yapmayın. Kullukta devamlılık esastır. Önce emin insan olmalıyız. Derviş, halinden belli olmalıdır. Beşeriyet kemalâtın hammaddesidir. Mükemmeliyet istikamette daim olmaktır. İnsanın cismi arza, ruhaniyeti semaya mensuptur. Yaradılış farziyetimiz hakkı bilmektir. Hakk'ı tanımanın ön şartı Resulûllah’ı tanımaktır. İnsanın sırrında Allah’ın sonsuzluğu vardır. Kulluğa bahane yok değer üreteceksiniz. Şikayet, Mevla’ya hürmetsizliktir. Kulluk adına yapmadıklarımıza hiçbir bahane geçerli olmayacak. Bu âleme kavga için gelmedik. Telkin öncelikle bizim nefsimize olmalıdır. İnsan, Allah’ın sırrı Allah da insanın sırrıdır. Varlığımızın sebebi zuhuru, Cenab-ı Resulûllah’tır. Kullukta teslimiyet “Rağmen” olmalıdır. Kazası olmayan tek şey hayatımızdır. Sevgi dışındaki bütün hallerde zorluk vardır. Nefsinde mevsimi hazan olanın, gönül mevsimi bahar, Ahireti bayram olur. Hayat yaşamak, yaşamaksa sevmektir. En güzel keramet istikamet üzere olmaktır. Kişinin Rabbini tanıması için kendini tanıması lazım. Hakk’ı ancak Mirat-ı Muhammet’ten görebiliriz. İnsanı Hakk’ta sonsuzlaştıran ve yaşatan, sevgidir. Sevgi bütün yaratılanların varoluş mayasıdır. Sevgisiz olan her mekân ve mahâl mundardır. Sevgi Allah için yanmak ve olmaktır. Allah’ın ve Resulullah’ın sevgisi ile yanmayan gönül hamdır, ahlâttır. Hakikat ehlinin sermayesi aşk-ı sübhandır. Talepte kararlılık, kararlılıkta da sabır esastır. Sabır, sadrın genişliği kadardır. Sadır genişliği ise; kabulümüz, sevgimiz kadardır. Kamil insan demek;Bütün duygularda,düşüncede ruhta olgunlaşmış insan demektir., Dervişân, Mürşidinin eşiğinde sadık olduğu sürece, farkında olsa da olmasa da tekamül halindedir. Kim ki Allah’ı ciddiye almaz ise; Allah o kimseyi ciddiye almaz. Hakkı görmeyen gözler amadır. Gayret olmadan kişinin ulaşacağı hiçbir âliyet olamaz. Kendi gerçeğimize yol bulmak için arz üzerinde var olan bütün mevcudiyetten istifade edeceğiz. Bu fırsat âleminin bir tekrarı daha yoktur. Hiçbir oluşum kendi halinde, kendi başına müstakil değildir. İhvan isek bir iddianın sahibiyiz demektir. İhvanın kemâlâtı, olgunluğu, karşılaşmış olduğu olumsuz tecellilere verdiği tepkilerle ölçülür. Kişi muhatabı ve müdahili olmadığı hiçbir meselenin şahidi olamaz. Herkes kazanımlarını kayıplarını tespit etsin ki şuurlu bir hayat yaşayabilsin. Birebir uyarılar insanı daha çok uyandırır. Bütün canlılara dostça yakın olmalıyız. Tekâmül için her anı yeniden yaşamak , her anın yeniden talibi olmak zorundayız. Gayret etmeyen kişiden Kâmil insan olmaz. Ehl-i talip bu Kâinatın özelidir, özetidir. Kul, hizmeti kadardır. Kul, sevgisi kadardır, Kul hoş görebildiği kadardır. Kul feragat edebildiği kadardır. Kul paylaşabildiği kadardır. Ehl-i ihvan’ın sevgisi Rabbi’nin sevgisi, meşguliyeti Rabbi’nin meşguliyeti olmalıdır. Her an Rabbi ile meşgul olanın, muhatabı Rabbi olur. Güzel bakmalı, güzel konuşmalı, güzel dinlemeliyiz. Hayırları geciktirdiğimiz zaman şerre dönüşür. Şerleri geciktirdiğimiz zaman hayra dönüşür. İhvanın irşad olmasının ön şartı teslimiyattır. İlmen yâkinlik; bilmek ve kabul etmektir. İhvan telkin edileni yaşadıktan sonra Hakkel yâkina ulaşır. Kul, Rabbini ne kadar ciddiye alırsa, Rabbi’de onu o kadar ciddiye alır. Rahman’ın sevgilisi olmak gönlü cenab-ı Resulullah’a yönetmek ve tabi olmakla orantılıdır. İhvan, kendi özünde kâmil duruşa ulaşırsa, onda bir değil de nice esmanın açılımı, nice sıfatın inkişaf ve izhariyeti yaşanacaktır. Dünkü gibi konuşan, dünkü gibi anlayan, dünkü gibi yaşayanın anı ve akibeti hüsrandır. Ehli gönül olan, ,Resulullah’a ve Ehli Beyt’egönül veren Ehl-i İhvan’ın seyr-i sülüğü nefis merkezli akıl ile değil gönül merkezli akıl iledir. İhvan, hayırda ve şerde damlayı derya mesafesinde görecek kadar Rabbini önemseyen olmalıdır. Hakka vuslat, ancak aşk- sübhân ile olur. Aşığın, sevgisinin sancısıyla uykularının kaçması lazım ki, orada aşktan söz edilebilsin. Hayatla zıtlaşan değil hayatla uzlaşan olmalıyız. Eğer kişi yarışacaksa hayırda yarışsın selâmda, yarışsın, paylaşmada hoş görüde affetmede yarışsın. Kişi tercihinin neticesini yaşar. İnsan, sevebildiği kadar, değer üretebildiği kadar insandır. İhvan, arif olmalı ve gönlünü bütün olumsuzluklardan arındırmalıdır. Herkes yaptıklarının neticesini yaşayacak. Biz kulluğumuzu her gün yeniden yenilemeliyiz. Üstünlük ancak takva ile sevgi iledir. Allah hiçbir zaman abes ile iştigal etmez. Her işte bizim için hikmet ve hayır vardır. Ehl-i ihvan hiçbir zaman olumsuzluk adına hesap yapmamalıdır. Herkesin şeytanı, Cebrail’i, Mikail’i, İsrafil’i ve Azrail’i kendisiyle beraberdir. Ehl-i ihvan demek arif olan, Hakk'a eren demektir. Sevginin tezahürü ibadettir. Eğer inanıyor, iman ediyor, seviyorsanız, yap denileni yapacak ve aksatmayacaksınız. Sevenin ne gecesi ne gündüzü ne yorgunluğu ne bahanesi ne de mazereti olur. Karşılaştığımız zorlukların tamamı tekâmül için ikrarımızı ispat içindir. Bu âlem teşbih, tespit, tenzih, takdis ve şahadet âlemidir. İnsanın Hak katında kadri, kıymeti sevgisi kadardır. İnsan, yaşadığı zorluklar aşabildiği engeller kadar insandır. Hiç zorluk, acı çekmeden, uğraş ve çaba sarf etmeden kimsenin başarıya ulaştığı görülmemiştir. Hepimiz Allah’ın Resulûllah’ın ve Ehlibeyt’in aşkından muhabbetinden istifade edip Hakk’ta bakileşebilecek yetilere sahibiz. İnsan, asliyeti kendisine unutturulmuş varlıktır. Müsemmâ ehli olan için, isimler değişşe de asliyet değişmez. Hiçbir güzelliği kendimize mal etmeden, bütün güzellikleri Rabbimizden bilmeliyiz. Herkesin imtihanı iddiası kadar olur. Yani iddiası büyük olanın, imtihanı da büyük olur. Kâinat, insan için, insana hizmet için halk edilmiştir. Hayatın tamamı, kulluğun ve dostluğun talimidir. Kişi bilgisinde değil yaşantısında kâmil insan olur. Bizim yaşadıklarımız; tercihlerimizin, taleplerimizin ve dualarımızın neticesidir. Mezheplerin farklı olması, dünya iklimlerinin, ırkların ve kültürlerin farklı olmasındandır. İrfan mekteplerinin temelde aynı, detaylarda farklı farklı olması insanların, meşreplerinin farklı farklı olmasındandır. Kimi takva ile kimi zikrullah ile, kimi hizmet ile, kimi de ibadet ile Hak rızasına ulaşmak ve kâmil insan olmak arzusundadır. Din adına zıtlaşmalar, taraflaşmalar ve tefrikalar çıkarmak Rahman’ın ve Kuran’ın reddettiği duruşlardır. Elin eksiğiyle uğraşan, kendi eksiğini hiçbir zaman göremez. Biz bu âleme eksik tespit zabıtalığına gönderilmedik. Âşık; mâşûkunu hususiyetle geceleyin, en çok yalnızlık halindeyken düşünür. Geceleri ve seher vakti çok özeldir. Dostluğun ilk şartı sevmektir. Fakat çıkarsız beklentisiz sevmektir. Dost olmak, dostun her türlü yüküne katlanmaktır. Bizim için yaşamak bir gündür, o da bugündür. Kulluk adına yapmamız gereken ne varsa sabırla ve ihlâsla yapmalıyız. Hak katında gıdalanmanın birinci esası, âdab-ı Muhammediye ve hakıkati Mahmudiye ile kıyam durmaktır. Biz eyvallah tacını, sensin’ tacını başımızdan, hiçlik hırkasını da eğnimizden hiçbir zaman çıkartmayacağız. Bir damlanın hiçliğe ulaşması, onun deryaya düşmesiyle olur. Bize ulaşan her tecellinin, Mevlâ'dan olduğunun bilincinde olalım ve rıza gösterelim. Sakın tecellilerden kahreden, kederlenen olmayalım. Tecellilerden şikayetçi olmak, kulun Rabbine olan saygısızlığıdır. İhvan, hangi tecelli içinde olursa olsun, mutlaka güzel düşünmeli ve güzel değerlendirmelidir. Edep ve âdap dışında nefes almayalım. Biz, Cenâb-ı Resûlullah’ın vitrini olmalıyız. Bütün nimetler ve âliyetler, gayret ve hizmet iledir. Biz hangi hali yaşıyorsak bizim için hayırdır ve hikmetlidir. Hikmete tabi olanlar hikmet ehli olurlar. "Senin için Ya Rabbi" zevkiyle hayatı yaşayalım. Huzur, ancak tevhid ile aşk ile sevgi ile Allah’a ve Resûlun’e yönelmek iledir. Güzel ahlâk ve sevgi insanlığın omurgasıdır. Her gününü son gün, her namazını son namaz, her muhabbetini son muhabbet gibi kabul eden kişinin yaşantısı Ehl-i ihvanca olur. Büyük laf etmemeye sahibi olalım. Ehl-i Beyt olmak, hem nesebi hem de mezhebidir. Ehl-i Beyt, Kur’an’ın ete kemiğe bürünmüş halidir. Yaptığımız her şey kulluğumuzu ispat edercesine olmalıdır. Halkı memnun etmek için Hakk'ı incitmeyelim. Kemalat, hissedilen ilk nefesten son nefese kadar sadece Allah ve Resûl’u için say ve gayret etmektir. Tevhid-i Ef-al hakikatin zübdesi, tevhidin nüvesidir. Kullukta edebi olmayanın Hak’ta izzet bulması mümkün olamaz. Hikmetleri seyretmenin tek şartı, tecellilere karşı sabırlı olmaktır. Kişi yaşamış olduğu imtihanları aşabildiği kadar tekâmül etmiş olur. Aslında bize zor gelen tecelliler, bizim için ikramdır. Kulluğun esasında yap denileni yapıp sonucuna da razı olmak vardır. Bütün kâinat, kişinin kendi hakikatine misaldir. Öncelediğimiz Allah ve Resûl’u olmalı. Ertelediğimiz ise nefsimizin arzu ve istekleri olmalıdır.. Dervişi tekâmül ettirecek olan iştiyakı, kendine olan telkini, ve gayretindeki kararlılığıdır. Her günü yaşamak, her günü diğer günden farklı bir alana taşımak için biz bugünün talebesiyiz. Hatasını kabul edip hatasından dönen kul hayırlı kuldur. Hedefi olmayanın istikameti de olmaz. İhvan ne dünle ne de yarınla zaman kaybedecek sadece anını ve gününü değerlendirecek. İhvanlık, halde örnek olmaktır. Aile yaşantımızla, tecellilere olan tepkilerimizle, kişilerle olan ünsiyetimizle, her halimizle hele hele de ibadete olan düşkünlüğümüzle fark edilmeliyiz. Cenab-ı Resûlullah’ın tezahür etmediği hiçbir mekân, Hak katında şerefli olamaz. İbadet etmenin hoşnutluğunu yaşarken bu hoşnutluğu, ibadet etmeyenlere karşı bir üstünlük saymadan fail Allah'tır zevkiyle yaşamalıyız. Kıyas, şeytani sıfatlardandır. Karşımızda gördüğümüz eksikliği önce kendimizde tetkik etmeliyiz. Hiç kimse kendi gerçeğine olan seyrine mürşitsiz yol bulamaz. Baki olabilmenin, sonsuzluğa ulaşabilmenin tek şartı; Hak ile Hak olmak Hak’ta ölüp Hak’ta dirilmektir. Hayata ders veren değil de hayattan ders alan talip olmalıyız. Anlayan ve öğrenen olmalıyız. Anladığını genişleten, hayatına uyarlayan olmalıyız. Tasavvuf önce şeriat-ı Muhammediye ile hakikat-ı Mahmûdiye ile hikmetler talim edilir. Bir meselenin görevlisi olmak ayrı şeydir, gönüllüsü olmak ayrı şeydir. Ehl-i ihvanla konuşularak halledilmeyecek hiçbir mesele olmamalıdır. Hak dostları bir araya geldikleri zaman bakışmaları bile muhabbettir. İhvanlığın dört ana esası vardır; ihlas, şecaat, cesaret ve cömertliktir. Hayatın tamamında, her adımda, her bir nefeste; bir tuzak, bir imtihan vardır. Gönül, Rahman ile coşarsa; kişi karşılaştığı her türlü tecelliye sabır ve tefekkür ile mukavemet gösterir. İhvan, ne Dünya ne de ahiret beklentisi olmaksızın kulluğunu fi-sebilillah yaşamalıdır. Kur’ân'ı öğrenmeye, okumaya, okutmaya, anlamaya ve yaşamaya çalışalım. İslam, yap denileni yapmak; yapma denilenden uzak durmaktır. Kulluğunu yarına erteleyenin Allah sevgisi yeterli değildir. Tekâmül etmek için sürekli gayret halinde olmalıyız. İnsana olan sevgisizlik Allah’a olan sevgisizliktir. Allah’a vuslat ancak Aşk-ı sübhan ile olur. Hak’ta bâki olabilmek için kayıtsız şartsız teslim olmalıyız. Dilimizde zikrullah ile gönlümüzde her daim muhabbetullah ile inşa olmaya çalışmalıyız. Şeriatın ihlâl olduğu yerde hakikat olmaz. Her türlü tecelliden istifade edecek kadar arif,hiçbir zorluktan yılmayacak kadar da dirayetli olalım. Arif olan baktığı her zerreden, karşılaştığı her tecelliden kendisine istikamet arar. Ehl-i ihvan hatasında ve günahında ısrar etmeyen ve tövbesinde aceleci davranandır. Âşık maşukundan gelen cefalardan haz duymazsa gerçek aşık olamaz. Kendisindeki gayrilikten arınan insan için dışarıda ve içeride gayri olan hiçbir şey kalmaz. Kişinin samimiyeti, sadakati ve sevgisi ona istikamet verir. Bizden istenilen öncelikle safiyet, samimiyet ve sadakattir. Ehl-i ihvan öyle bir kristalize olacak, safiyet kazanacak, kendi benliğinden öyle bir sıyrılıp latifleşecek, şeffaflaşacak, kendine ait bir renk zan düşünce ve duygu kalmayacak ki Allah’ın boyasıyla boyansın yani Resûlullah’ın haliyle hallenmiş olsun. Gayret, kulluğun esasıdır. Biz bildiklerimizle amel edelim. Bilmediklerimiz, bize bildirilecektir. Her Ehl-i ihvan bulunduğu cemiyette fark edilmelidir. Bizim sabrımıza, bize kötülük yapanların şahitlik etmesi lazım. Asli maksadımız, nefsimizi ve Rabbimizi tanımaktır. Gayret etmeyen kişiden kâmil insan olmaz. İhvan, kendi hakikatine seyri sülük ederken hem dünyasını hem de ukbâsını saadete erdirmiş olur. Muhabbetimiz Resûlullah’ın ve Ehl-i Beyt’in muhabbeti, davamız Hak davası olsun. Eğer insan Rahman’ın aynası olacaksa yansıtıcılığının çok net,arı ve duru olması lazımdır. Eğer bir olumsuzlukla, zorlukla karşılaşıyorsak, bu bizim olumsuzluluğumuzdandır. Arz ve semada her ne olursa insan ile ilişkilidir. Sözümüzün ilk müşterisi kendi kulağımız olmalıdır. İslâm şahitlik ile başlar, şuhut ile yaşanır. Ve yine şahitlik ile kemal bulur. Hangi başarı vardır ki uğraşsız gayretsiz ve gönülsüz zuhura gelsin. Aşığın ölümü Hakk’ta vuslat, sonsuzluğa uyanmak ve sonsuzluğu yaşamak olur. Artık etrafımızla ve kendimizle olan kavgamızı bitirip, sevgiyle nefes almanın gayretinde olmalıyız. Kişinin kararlılığı tecellilere gösterdiği mukavemeti kadardır. Aşık hep maşukundan söz etsinler, hep ondan konuşsunlar ister; zaten gayrı şeyler aşığı rahatsız eder. Kişi mutmain olmadıkça kulluğunda, dostluğunda hep hüsrandadır. Cemal aşıkları için gayri olan her şey haramdır. Zikrin esası namazdır, muhabbetullahdır. İhvan, hayatın tamamında Rahman’ın iradesi altında yaşamaya dikkat ve özen göstermelidir. Her şeye rağmen seveceğiz Her şeye rağmen hizmette gayretli olacağız Kulluk, içinde Rabbi'nden başkasını bulundurmayan, gayrilerden boşalmış hiçlik makamıdır. Hayatın ve kulluğun emanetçisi olduğumuzu, bu emaneti taşımamız ve ehline teslim etmemiz gerektiğini hatırdan çıkartmamalıyız. Hayatı hep Hakkça yaşamanın gayretinde olmalıyız. Hayat, bizi kullukta belirli bir kıvama taşımak içindir. Kendine gafil olan, Allah’a arif olamaz. Her varlık Hakk'tandır ve Hak ile kaimdir. Bütün masivalardan arınmak, “ölmezden önce ölmek” Hak’ta ebed olmak; olağanüstü bir azim ve gayret ister. Kişinin kararlılığı, cesareti, azmi ve sevgisi bir arada tekmil olursa; kişinin önünde aşamayacağı engel ve mâni olmaz. Talibin âli ve en yüce değerlere ulaşabilmesi, Allah ve Resûlu’ne olan muhabbeti, sevgisi ile orantılıdır. Hedefimiz ve gayemiz, bugün tevhid noktasında Allah’ı Resulullah’ı ve Ehl-i Beyt’i dünden daha farklı idrak etmek ve yaşamaktır. Tevhid adına bize yapılan teklifatın tamamını yaşamak, bizi kendimize döndürmek ve kendi hakikatimizle tanıştırmak içindir. Tevhid meratiplerindeki yaşam talimlerinin tamamı, bizi kendi ruh derinliğimizdeki iç potansiyelimizden istifade ettirmek adınadır. İhvanın bilip, yapmak isteyip de yapamamasının sebebi kendisinde yetersiz olan kararlılığı, gayreti ve talebidir. Cenab-ı Resûlullah’ın tezahür etmediği hiçbir mekân, mükerrem ve münevver olamaz. Hiç kimse kendi gerçeğine olan seyrinde mürşitsiz yol kat edemez. Kulluk adına yaşanılacak ne kadar âli değerler varsa, bunların tamamı ancak mürşid-i kâmilin nezaretinde ve refakatinde yaşanılabilir. Bâki olabilmenin, sonsuzluğa ulaşabilmenin tek şartı; Hak ile Hak olmak, Hakk’ta ölüp Hakk’ta dirilmektir. Yaşadığımız ne tür olumsuzluk olursa olsun, bizim hedefimize olan iştiyâkımızı arttırmalıdır. Her türlü olumluluk ve olumsuzluktan istifade eden olalım. Ehl-i ihvan hiçbir zaman olumsuzluk adına hesap yapmamalıdır. İhvan, kendisini yargılayan, kendisini öz eleştiriye açık tutan ve kendini kemâle taşıyan olmalıdır. İhvan, ancak telkin edilen hikmetli sözleri, hadisleri ve ayetleri yaşantısına uyarlayarak gayretinde istikamet bulabilir. Kim hidayeti dilerse hidayete ulaşacak; kim hidayete ulaşmak istemezse Rahmân da ona hidayet etmeyecek. İnancı olmayanın istikameti olmaz. İnsan-ı asli Allah’ın aynasıdır. Nurun olduğu yerde zulüm, dinin olduğu yerde kin, sevginin olduğu yerde nefret olmaz. Ehl-i ihvan demek arif olan gerçeklere eren demektir. Herkes tercihinden yönelişinden meyil ve rızasından sorumludur. Nimete ulaşmak için mutlaka hizmete talip olmalıyız. İhvan düşünmekle, keşfetmekle ve gayret ile kemâlat bulur. “Rabbim” diyen için zaten zorluk yoktur. Hedefi olmayanın istikameti de olmaz. İslam, aslen teslim olmak ve selamet bulmaktır. NAMAZ VAKİTLERİ

rüyada oturduğu evin yıkıldığını görmek