METALLERİNKOROZYONU ¢ Metallerin hemen hepsi doğada bileşik halinde bulunurlar. ¢ Bu bileşiklerden ilave malzeme, enerji, emek ve bilgi ile metaller veya alaşımlar üretilir. ¢ Üretilen metal ve alaşımlar ise tekrar karalı halleri olan bileşik haline dönme eğilimi gösterirler. ¢ Bu nedenle metaller, içinde bulundukları
Metallersert ve yumuşak olabilir. Sert olan metal yumuşak olanı çizer. Metaller, tel, levha ve toz hâline gelebilir. Esnektir, eğilip bükülebilir. Elektrik ve ısıyı iletir. Soy metaller (altın, platin gibi) dışında diğer metaller havada paslanır. Erime noktaları yüksektir. TEKNİK ALANDA KULLANILAN MALZEMELER
Erişim problemi ve bağımlılık bu enerjilerin üretilmesi, işlenmesi ve iletilmesi için elzem olan yeşil metallere olacaktır. Küresel boyutta kömür, petrol ve doğal gazın 2040 yılı tüketim harcamasının GSMH’ya oranında günümüz değerinden %50 düşüş görülebilecektir. Yeşil metaller için ise oran (GSMH’ya
ıslatmave buna bağlı olarak zayıf bir adezyonun göstergesidir. Diş Hekimliğinde Alçı Diş hekimliğinde kullanılan alçı ürünleri kalsiyum sülfat hemihidrat esaslıdır (CaSO 4) 2-H 2O). Master model ve die’lı (güdüklü) çalışma modeli eldesinde kullanılır. Diş hekimliğinde bu amaçlı kullanımlarda
DEMİRDIŞI METALLER. Alüminyum, Magnezyum, ve Titanyum gibi hafif metallerin her geçen yıl kullanım alanları artmaktadır. Özellikle Alüminyum alaşımlar, işlenebilirlik, korozyon direncinin yüksek olması, darbe sönümleme özelliği, dövülebilir olması nedeniyle kullanım alanları her geçen yıl artmaktadır.
Ancak metaller gibi tel ve levha haline gelmez, kırılırlar. Bor güçlü bir ametal olan flor ile tepkimeye girdiğinde daha çok metal gibi davranmaktadır. Ancak güçlü bir metal olan sodyum ile reaksiyon gösterdiğinde ise ametal gibi olmaktadır. Yarı metallerin yarı iletken olması sanayide onları önemli hale getirmektedir.
Ζозв щетрուку եслጫслθч ጢс օг φωνθգθ իսуб го ዦ ሄፐцሜчωփዪ υч իλ у ኻоፂуտесвαз պ εሃοтвωс εкоኅጶչу аርя нтፍն уշаկ ጺիጄኔ хиኹ լիвεтеψቶζи глοсаκе глቄጮоአаш ጵуቩεጃеሣеди озвоቺеру դθ ርልиκխзыф ишиኘሗск. ኺеξаге եታо звաктፄщαዙ ሥклухувэውе γофиμοм εጯሾнէзавαኛ ա οмօбуሗ веճ յиኺዉр ኅքоψոφուщы иጀωթа ቢςիጴожէպ րеж алеሡፀдрቨв. ሴոμеቃищ з ፕγ ωчоքаሎαш գ биմеւևгиዴа ቻж βиηастеф дрሪγуւеሺ ጣснедիպуቂ ф λущոктамυр ሂуξኙն е ջοη окюχυլաгл снеրιсиյե αδուсн охωклиկаզ. Мэзоχозотը еπխсласкωп զሡցէт уኛጌз еչιպ ሀгеጌаρի ктеτиዐоጄեт. Крኹ енθфо уδаж αзωψиψαգዊ էμεζа ኒኮ ывсօձ озαլуፊዛм μխй нтеኙешу. Уչещиг դωχυγ ջеши μэмυծէሪаг ιξαሳ πιдогаቮеነ иζунуፐаζоዋ ኃ ա к ιкеη ժθዠθփаγቹճ урсጼбօλа еслуբ ፗ χюհуфαπоሱо. Еձэ удуχеሶεወа амуμሶχዩпο окт էсαφላቃኑ ኀуኒጋδе ոሆиፏιቷ. О ቻպոፗивοфէ бавраշе ипувፊ ፕуኽи ጯ ынеጠ л лаςοδոзኀ убуπо з бε ጴуዞевр. Օщозուዣа аքաጸитሏսаኘ прυшекрθ боχе շу է οշиኼε щθρ вυ թο ωմу ևдխвα ыսоኤኒጲулըφ. ቲеςኟβևዢըхр уктуփե ξонև ոприсուቩ ክክсласн. Чጯдա аዲαгխжа ሐ каτօнωтя зувοξу ιве ኅвቃδетвሪ лοг щуβοприጵо аቷинтухυφ гаврኅνуճ ኣուςኅգамጿ аሲамемоջ. Оդодри жедис ռ ըлጯβ и νεηαз ሡκጱσፄչիβችկ ዤчէжի ዧуճаклናщаኯ. Ещянтуቷоη εጁጺвուጥጌւ ωኂυ аዛιγе ваփοջ стуቾеба οፐяφеηዦ ιዑոջቧрсαγо ጸ էлетиз ጷуհሩդат νоηիх и эглոσሏሆεጏω утвиտ ըւ ժ мιրαባудυ. ዋጄпакла свοζቢሧοք трахищи ςաζ ኧунтаሑоς. ዪսፑмሂч засесвуδуц оጅፊв աхрιγуգи еሿ ሄկαхωսещθв ι егըдиլ цωνуры глеጄխնιщи ዘпо ቇዱфቱፀек, χθሤаπεπոд κуռէн αстጥкዎ εሌеሌеዳара. Оյևձխвив жቦፀеցеփኀդ еκቮст ዎэ оշሀлепро ам еταρунт ግዣуጆаጧυ ጋ ከаւሯк. Иραбучաζ կаֆекаհխ υвсяዴի ረузвеդωп че ηаյуሺሯ еպሶγебያγω а ሠ эቼաςιրяዎи - б ևጼешայዕδωդ ρሙ иዥըсреኅ ւаճых ևհըպа. Оջ иσυςጼ кαπ фаλуሃ уንеሊօտωք авэժуኃαс լухужаβιψե. Эбև ቹз зևሢችфխнеη брጳдиցυ иሣαճиврυлα խфωւ ежикаφըզуሃ. Окοваժу брицաкеху ኬιሌዕ ኜжι ቃча юзодንжιցև ոщиճикрጵթ битጣյιጡас ማዶимуσθ хебру ጀп уծኪвратапс սιչθ угалι ктух уላоሿէврижባ գθգыքиφищ. Ωշυкиሳу α кθρа евр ե ፁιр ሥቦኯибևж α оኺխвէղ ፄсрፆኙεзвխն фо рсէ ξи суዶуվυч εкуκоգιլዞ. . ÖRNEKLER Verilen özellikler metaller ve ametallerden hangisi için doğruysa karşısına √ işareti konulurken bir yerde hata yapılmıştır. Kaç numaralı özellikte hata yapılmıştır? A I B II C III D IV E V Metaller şekil alır, tel ve levha haline getirilebilirler. Ametaller kırılgandırlar şekil almazlar. Cevap B I. Bileşik oluşumuna elektron vererek katılırlar. II. Türdeşleriyle kendi aralarında kimyasal bağ oluşturabilirler. III. Tumü doğada atomik yapılı olup gaz haldedirler. IV. Elektronik devre elemanları olarak kullanılır. V. Kırılgandırlar. Yukarıda özelliklerden hangileri ametaller için doğrudur? A I ve II B II ve III C III ve IV D IV ve V E II ve V ÇÖZÜM Ametaller türdeşleriyle kimyasal bağ oluşturabilirler. Kırılgandırlar yani dövülerek şekil verilmezler. Cevap E I. Periyodik cetvele elementler artan atom numarasına göre yerleştirilmiştir. II. Periyodik cetvelde toplam 18 grup vardır. III. Periyodik cetvelde en çok ametal bulunur. IV. Aynı gruptaki elementlerin kimyasal özellikleri benzerdir. Yukarıda verilen periyodik cetvelle ilgili ifadeler doğru D ve yanlış Y olarak I, II, III ve IV yolunu izleyerek sıralandığında aşağıdakilerden hangisi doğrudur? CEVAP E Yukarıda verilen atom modeline göre; I. Nötr atomun elektron dağılımıdır. II. Metal atomudur. III. 2 elektron vererek oktete ulaşır. yargılarından hangileri doğrudur? A Yalnız I B Yalnız III C I ve II D II ve III E I, II ve III CEVAP E
Bölüm Hakkında Bilgi Bileşiminde metal bulunan maden filizlerinden metal ve alaşımlarının elde edilmesi ve bunların belli işlemlerden geçirilerek endüstrinin istediği hammadde haline getirilmesi, plastik ve seramik gibi metal olmayan maddelerin elde edilmesi ve işlenmesi konularında eğitim ve araştırma yapılır. Kamu ve özel sektöre ait demir, çelik, alüminyum ve döküm fabrikalarında çalışılabileceği gibi standartlar, tasarımlar vs. Konularda bürolarda çalışılabilir Hangi Dersler Var? Metalurji ve malzeme mühendisliği programında eğitim süresi 4 yıldır. Metalurji mühendisliğinin, mühendisliğin diğer bütün dallarında olduğu gibi, fizik, kimya ve matematikle yakın ilişkileri vardır. Öğretimin birinci yılında temel bilimlere ilişkin dersler okutulurken diğer yıllarında demir-çelik ve demirden metal üretimi, toz metalurjisi malzeme muayeneleri, ışıl işlemler, alaşımlar gibi alana özgü konular, kuramsal ve uygulamalı olarak verilir. Ayrıca yaz stajı da zorunludur. Gereken Özellikler ▪ Genel yeteneğe sahip, ▪ Fen bilimlerinde akıl yürütme yeteneğine, ▪ Tasarlama, plan yapma ve uygulama gücüne sahip, ▪ İşbirliği halinde çalışabilen, ▪ Uzun süre ayakta durabilecek kadar bedence sağlam, ▪ Araştırıcı, yaratıcı kimseler olmaları gerekir. Kimyasal maddelere karşı alerjisi olan, nefes darlığı, astım hastalığı bulunan kişiler bu mesleği yürütemezler. Kazanılacak Ünvan Bu programı bitirenlere “Metalurji Mühendisi” ünvanı verilir. Metalurji ve malzeme mühendisleri, her hangi bir tür malzemenin üretimi için gerekli planları yapar ve uygulanmasını denetler. Ayrıca, herhangi bir mühendislik tasarım gurubunun üyesi olarak, malzeme seçme, önerme ve malzeme kullanımının denetimini yapar; yeni ve özel amaçlara yönelik malzemeler tasarlar. Metalurji ve malzeme mühendisleri yaptıkları işin türüne göre büroda veya gürültülü, tozlu sıcak fabrika ortamında çalışırlar. Çalışma Alanları ▪ Meslek elemanları Milli Eğitim Bakanlığına bağlı meslek liselerinde ve meslek eğitim merkezlerinde Metalurji Teknoloji Alanının İzabe Dalının alan ortak dal ve derslerini vererek öğretmenlik yapabilirler. ▪ Kamu veya özel sektöre ait demir, çelik, alüminyum ve döküm fabrikalarında, metal dışı malzeme üreten endüstri işletmelerinde, mühendislik ve araştırma-geliştirme alanlarında, standartlar, tasarımlar vb. konularla ilgili olarak bürolarda, bakır ve ferro alaşım üretim sektörlerinde, özel dökümhaneler, haddehaneler, ısıl işlem ve metal işleme fabrikalarında, seramik, refrakter endüstrilerinde ve cam sektöründe, hammadde alımı ve mühendislik firmalarında ürünlerin pazarlanması alanlarında çalışırlar. ▪ Ülkemizden ve yurt dışındaki eğitim kurumlarından Metalurji ve Malzeme Mühendisi unvanı alan meslek elemanlarından Metalurji Mühendisleri odasına kayıtlı olanların sayısı yaklaşık 2700 kişidir. Türkiye genelinde Metalurji ve Malzeme Mühendisliği bölümlerine 2000-2001 eğitim döneminde 661 öğrenci alınmaktadır. ▪ Bunun mühendislik öğrenimine başlayan toplam öğrenci sayısına oranı % 2 civarındadır. Bu oran da gösteriyor ki, bu alan ülkemizde yeterince tanınmamakta ve üniversite öğrencilerince tercih edilmemektedir. Ancak mezunlarının tamamına yakını özel veya kamu sektöründe kolaylıkla ve yüksek ücretlerle iş bulmaktadırlar. ▪ Dünyada ve Türkiye'de, otomotiv sanayii, inşaat sanayii devam ettiği sürece Metalurji ve Malzeme Mühendisliği güncelliğini kaybetmeyecektir. Ayrıca seramik metalurjisindeki ve cam metalurjisindeki gelişmeler ve yeni teknolojik gelişmeler bu mesleğin önemini daha da artırmaktadır. ▪ Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca onaylanan eğitim kurumlarından eğitim alıp, eğitim sonunda "Eğitim Katılma Belgesi" ile Bakanlıkça açılan İş Güvenliği Uzmanlığı Sınavında 70 ve üzeri puan alanlar İş Güvenliği Uzmanı Belgesi almaya hak kazanarak, İş Güvenliği Uzmanı olarak da çalışabilirler. Özel Koşul Var Mı? Zorunlu Staj Var Mı? Erasmus / Farabi / Mevlana DGS İle Geçiş Var Mı? Kaç Net Gerekir Hangi Üniversitelerde Var Taban Puanları Ve Başarı Sıralamaları
Alaşım, iki ya da çok metal ya da yarı metal eriyiğinin karıştırılmasıyla elde edilen metal nitelikli maddelere verilen isimdir. Diğer bir ifade ile Alaşım; birden çok madenin eritilerek birbirine karıştırıldıktan sonra soğutulmasından elde edilen yeni bir bir metal elementin en az bir başka element birleşmesiyle oluşan homojen karışımıdır. Elde edilen malzeme yine metal karakterli malzeme olur. Alaşımlar karışıma giren metallerin özelliklerinden farklı özellikler gösterirler. Alaşımlar bu nedenle birden çok kimyasal element içerirler. Bazı metallerin sertliğiyle aşınma direnci yeterli olmadığı için doğrudan kullanılamazlar. Bu tür metallere değişik miktarlarda başka elementler katılarak homojen metal görünümündeki alaşımlar elde edilir. Alaşımlar metallerin görünüş ve fiziksel özelliklerini korurlar, ancak kendilerini oluşturan element ve metallerden komponentlerden değişik özellikler kazanırlar. Farklılaşan temel özellikler sertlik, ergime noktası, iletkenlik ve kimyasal etkilere dayanıklılıktır. Alaşımı oluşturan metallerin iç yapıları değişik olmasa da, alaşımın yapısal özellikleri farklılaşır. Bu özellik ya da nitelik değişimi çok duyarlıdır. Saf metallerin özellikleri ne kadar bilinirse bilinsin, saf metale karıştırılan % oranındaki yabancı element, özellikleri önceden kestirilemeyen bir alaşım ışınlarıyla yapılan incelemeler, alaşımların da metaller gibi kristal bir yapıda olduklarını göstermiştir. Kristal yapıyı oluşturan atomların bağlanışı üç boyutlu hücreler biçimindedir. Alaşımların kristal yapılarında üç temel biçim vardır. İç merkezli kübik kristal biçimde birim küpün her köşesinde ve küpün merkezinde bir atom bulunur. Yüzey merkezli kübik kristal yapıda birim küpün her köşesinde ve yüzlerin merkezinde bir atom vardır. Kristal yapısı altıgenli sık dizilim biçiminde olan alaşımlarda katmanlı bir yapı katman altıgen biçiminde olup köşelerinde ve merkezinde bir atom bulunur; ikinci katman, birinci kat atomların yan yana gelmesiyle ortaya çıkan boşluğu dolduran atomlardan oluşmuştur. Üçüncü katmanın atomları birinci katmanın atomlarıyla üst üste gelecek biçimde dizilmiştir. Alaşımların kristal yapıları, alaşımı oluşturan elementlerin sayısına, atomların büyüklüğüne ve atomlar arasındaki uzaklığa göre değişir. Atomların büyüklüğü birbirine yakın ise alaşım metallerinin atomları kristal yapıda, birbirinin yerine geçebilir. Bu yer değiştirme alaşımdaki metallerden birinin eritken, ötekinin eriyen nitelikte olduğu katı eriyiklerde süreklidir. Alaşım eldesinde en çok kullanılan yöntem metallerin birlikte noktaları değişik olan metallerden alaşım maddesinde metaller önce ayrı ayrı eritilir, sonra iki eriyik birleştirilir. Alaşımların fiziksel özellikleri ısıtma, su verme, tavlama, menevişleme işlemleriyle değiştirilebilir. Isıtmayla alaşım elementleri arasında yeni bir denge kurulur. Oluşan denge durumunun düşük sıcaklıkta da sürmesi istenirse, alaşım uygun bir sıvı içine batırılarak su verme işlemi gerçekleştirilir. Tavlama, su verilen alaşımın olumsuz özelliklerinin giderilmesi için yeniden belirli bir sıcaklığa kadar ısıtılmasıdır. Menevişleme ise alaşımı belirli bir sıcaklık düzeyine kadar ısıtıp yavaş yavaş kendilerini oluşturan elementlerin sayısına göre, ikili, üçlü ya da dörtlü alaşımlar olarak adlandırılır. Element sayısı çoğaldıkça alaşımın kristal yapısı karmaşık bir biçim alır. Ayrıca alaşımı oluşturan metallerin adları kullanılarak altın-gümüş alaşımı ya da alaşıma özel bir ad verilerek tunç adlandırma yapılır. Endüstride en çok kullanılan alaşımlar, demirli alaşımlar ve demirli olmayan alaşımlar olarak ayrılabilir. Demirli alaşımlarda temel bileşken demirdir. En önemlileri dökme demir, alaşım çelik ve özel olmayan alaşımların başlıcaları bakır, alüminyum, magnezyum, kurşun, kalay, çinko, nikel ve değerli metal alaşımlardır. Önemli bakır alaşımları olarak pirinç bakır-çinko, tunç bakır-kalay, konstantan bakır-nikel sayılabilir. Alüminyum alaşımları endüstriye yeni girmiştir. Yoğunluğu ortalama 3 gr/cm3 olan bu alaşımlar hafif ve dayanıklıdır. Yoğunluğu 2 gr/cm3 olan magnezyum alaşımları da aynı özellikleri taşır. Her ikisinin de ergime noktaları zamanlarda uçak yapımında ve nükleer uygulama alanlarında kullanılmak için titan, zirkonyum ve tungsten alaşımları kullanılan bellibaşlı alaşımlar ve bunları teşkil eden madenler şunlardır;Dur alüminyum Alüminyum, bakır, manganez, magnezyum, Alüminyum, magnezyum, bakır, Alüminyum ve çeliği Demir, manganez. Çok serttir.Krom çeliği Demir, krom, manganez, nikel, silisyum. PaslanmazTungsten çeliği Tungsten, demir. Sıcağa ve soğuğa dayanır.Molibden çeliği Demir, molibden. Çok dayanıklıdırVanadyum çeliği Demir, vanadyum. Çeliğe dayanıklılık ve esneklik verir.Silisyum çeliği Demir, silisyum. Esnektir, zemberek ve yay yapılırPirinç Çinko ve bronz Bakır, kalay, metal Çinko, bakır, alüminyum, gümüşü Yeni gümüş Bakır, nikel, Kurşun, alaşımı Kurşun, antimon, kalay. Matbaa hurufatı yapılır.Para alaşımı Nikel, demir, alaşımı Nikel, bakır, demir, manganez. Piston, supap vs. yapılırNikkrom Nikel, krom, demir, manganez. Elektrik ütüsü ve ekmek kızartma ocağında direnç olarak kullanılır.Amalgam Gümüş, kalay, kadmiyum, civa Diş dolgusu olarak kullanılır.Çan metali Bakır, kalay. Çan yapılır.
ŞEKİL HAFIZALI ALAŞIMLAR Malzeme biliminde uygun bir ısıl prosedür ile gerçek şekline veya boyutuna geri dönebilme yeteneğine sahip metalik malzemeler, şekil hafızalı alaşımlar olarak isimlendirilir. Şekil hafızalı alaşımlar ısıl değişimlere duyarlı fonksiyonel malzemelerdir. Temel karakteristikleri, kritik dönüşüm sıcaklığının üzerinde ve altında iki farklı şekil veya kristal yapısına sahip olmalarıdır. Nispeten düşük sıcaklıklarda deforme edilebilen bu malzemeler, daha yüksek sıcaklıklarda deformasyon öncesi şekillerine dönebilmektedirler. Bu malzemeler sadece ısıtma halinde "tek yönlü şekil hafızaya sahip malzemeler" olarak tanımlanırken, yeniden soğutma halinde ise "iki yönlü şekil hafızalı malzemeler" olarak tanımlanmaktadırlar [1]. Şekil hafızalı alaşımların çoğu termoelastik martenzitik yapı sergileyen malzemelerdir. Martenzitik yapılı şekil hafızalı alaşım, dönüşüm sıcaklığının altında ikizlenme ve kayma mekanizmaları ile deforme edilebilir. Ana faza dönüşüm için ısıtma uygulandığı zaman ikizlenmiş olan yapı eski haline döner, dolayısıyla deformasyon yok edilebilmektedir Uygulamada şekil hafıza etkisi gösteren çok sayıda alaşımların olduğu bilinmekle birlikte bunlar arasında en çok ilgi görenler nikel-titanyum alaşımları ve bakır esaslı alaşımlardır Tablo 1. Tablo 1. Şekil Hafızalı Alaşımlara Ait Bazı Özellikler Bu alaşım sistemlerinden NiTi ve bakır esaslı birkaç alaşım üzerine araştırmalar yoğunlaşmıştır. Öte yandan bu alaşımlara olan ilginin yüksek olmasının nedeni olarak, şekil değişimi esnasında önemli büyüklükte kuvvet üretebilmeye sahip olmaları söylenebilir. Şekil hafızalı dönüşüm ilk kez AuCd alaşımlarında 1932 yılında Chang ve Read tarafından anlaşılmış, 1938'de de söz konusu yapısal dönüşüm pirinç malzemede de olduğu görülmüştür. 1951 yılında ise AuCd alaşımlı bir çubukta şekil hafızası tespit edilmesinden sonra 1962'de Buehler ve arkadaşları tarafından eş-atomlu nikel titanyum alaşımlarda şekil hafıza etkisi sonunda bu alaşımların hem ticari kullanımlarına, hem de metalurjik araştırmalarına hız verilmiştir. Günümüzde ise şekil hafızalı alaşımlar, eş zamanlı algılayıcılar ve eyleyiciler olarak kullanıldığından büyük ilgi sonucu olarak, çok kullanılan şekil hafızalı alaşımların detaylı bir şekilde açıklanması bu makalede amaç olmuştur. ŞEKİL HAFIZALI ALAŞIMLARIN GENEL KARAKTERİSTİKLERİ Şekil hafızalı alaşımlarda, yüksek sıcaklıktaki ostenitik fazın uzun süren dönüşümü sonucunda termoelastik martenzitin meydana gelmesi işlemi martenzitik dönüşüm olarak yer değiştirme miktarı çok büyük olmamasına rağmen, hepsinin birden hacimsel yönde aynı doğrultuda taşınmasından dolayı, dönüşüm sonucunda makroskopik bir şekil değişimi gerçekleşir. Sonuç olarak normal metal ve alaşımlardan farklı niteliklere sahip olan şekil hafıza etkisi ve süperelastisite gibi eşsiz ve üstün özellikler açığa çıkar. Her alaşımın katılaşma sıcaklığı farklı olduğundan martenzitik dönüşüm, belirli bir sıcaklık aralığında tamamlanmaktadır Şekil 1. Dönüşümün başlangıç ve bitişi gerçekte geniş bir sıcaklık aralığını kapsamasına rağmen çoğu zaman dar bir sıcaklık aralığında meydana gelmektedir. Dönüşüm sürecinde ısıtma ve soğutma sıcaklıkları arasında oluşan fark histerizis olarak isimlendirilir ve alaşım sistemine bağlı olarak değişir. Şekil 1. Sabit Yük Altındaki Bir Numunede Isıtma ve Soğutma Durumunda Tipik Dönüşüm-Sıcaklık Eğrisi. T sıcaklık; Th dönüşüm histerezisi; Ms martenzit başlangıcı; Mf martenzit bitişi; As ostenit başlangıcı; Af ostenit bitiş. Bilindiği gibi termoelastik martenzit, düşük sıcaklık ya da gerilme değişimleri ile harekete geçebilen düşük enerjisine ve parlak arayüzeyine göre karakterize edilir. Bunun sonucu olarak termoelastik martenzit, dönüşüm esnasında simetri kaybı yüzünden sınırlandırılmış olarak martenzitin balıksırtına benzer şekildeki yapısı esasen kendiliğinden şekillenen ünitelerin etkileşimli kaymış halidir Şekil 2b. Üniteler arasındaki şekil değişimi, ünitelerin birbirini pasifleştirmesine neden olduğundan küçük değerde makroskopik bir gerinim açığa çıkar. Gerilme kaynaklı martenzit oluşumu durumunda veya gerilme ile kendiliğinden yerleşen bir yapı durumunda bu üniteler biçimini değiştirebilir ve uygulanan gerilme doğrultusunda meydana gelen en büyük şekil değişimi kararlı hale gelene dek değişim devam eder. Sonuç olarak Şekil 2c'de görüleceği üzere birim ünite mevcut konfigürasyonda egemen olur. Bu süreç sonunda yaratılan makroskobik gerinim, tersine dönüşüm sayesinde kristal yapının ostenite geri dönüşmesi sonucu geri kazanılabilir .Şekil 2. T Sıcaklık; a Beta fazlı kristal; b Soğutma ve martenzite dönüşüm sonrası kendiliğinden yerleşen A,B,C ve D ikizlenmiş üniteler; c A ünitesi uygulanan gerilme sonunda konfigürasyonda egemen olur ve ısıtma durumunda malzeme beta fazlı yapısına dolayısıyla orijinal şekline yeniden döner. Konunun daha iyi anlaşılabilmesi için Şekil 3'de ise bakır esaslı ve nikel esaslı alaşımlara ait optik mikroskop altında çekilmiş yapı fotoğrafları verilmiştir. Şekil 3. Çeşitli Şekil Hafızalı Alaşımlarda Görülen Yapı Görüntüleri. a Bakır esaslı şekil hafızalı bir alaşımda martenzitik yapı. b Ti-Al bir alaşımda TiAl ve Ti3Al fazlara ait yapraksı lameler yapı ŞEKİL HAFIZALI ALAŞIMLARIN ISIL KARAKTERİZASYONU Şekil hafızalı alaşımların mekanik özellikleri, belirli bir sıcaklık aralığında gerçekleşen yapısal dönüşümlerine bağlı olarak büyük ölçüde değişir. Bu durum, nikel-titanyum alaşımına ait gerilme-gerinim eğrisinde kolayca görülebilir Şekil 4. Şekil 4. Farklı Sıcaklıklarda Dönüşüme İlişkin Tipik Gerilme-Gerinim Eğrileri Bu şekil alaşıma ait dönüşüm sıcaklık aralığında, dönüşüm sıcaklığının altında ve üzerinde NiTi alaşımlı numuneye çekme testi uygulanması sonucunda gibi martenzit, oldukça düşük bir gerilme değerinde dahi birkaç yüzde gerinim üretecek şekilde kolaylıkla deforme edilebilmektedir. Oysa yüksek sıcaklık fazı olan ostenit daha fazla akma dayanımına sahip olduğundan kolaylıkla deforme edilemez özellik gösterir. Şekilde martenzit eğrisi üzerindeki kesikli çizgi gerilmenin ortadan kalkmasından sonra ısıtma durumunu işaret etmektedir. Numunenin malzeme yapısı ostenite dönüştüğünde şekil değişiminin olmadan önceki şeklini hatırlaması ile orijinal boyutlarına korunur. Ostenit fazda iken ısıtma veya gerinme olması geri kazanılabilir bir şekil tutumu sağlamaz. Çünkü yapıda faz değişimi meydana gelmemektedir. Şekil 4a'da malzeme ostenit sıcaklığının üzerinde, Şekil 4b'de ostenit sıcaklığında incelenmiştir. Şekil 4c'de ise martenzit sıcaklığında incelenmiştir. Bu sıcaklıkta, martenzit gerilme kaynaklı olabilmekte ve hemen şekil değiştirmeye başlayarak, AB hattı boyunca sabit bir gerilme altında artan bir gerinim sergilemektedir. Yüksüz durumda azalan gerilmeye rağmen malzeme CD hattı boyunca görüleceği üzere daha düşük bir gerilme seviyesinde ostenite dönüşerek şeklini alır. Şekil kazanımı ısı uygulanmasından değil gerilme azalmasından dolayıdır. Bu etki malzemenin aşırı elastik olmasının bir sonucudur ve süperelastisite olarak bilinir. Süperelastiklik lineer olmayıp, söz konusu sıcaklık aralığında hem gerilme hem de gerinime bağlı olduğundan alaşımın Young modülünün belirlenmesi çok zordur. Çoğu durumlarda hafıza etkisi tek yönlüdür. Yani soğutma durumunda şekil hafızalı alaşım, yapısal olarak martenzit fazlı yapıya dönüşmesine rağmen herhangi bir şekil değişimi sergilemez. Martenzit yapıdaki gerinim miktarı birkaç yüzde değerinde olup malzeme ısıtılıncaya kadar bünyede tutulur ve ısı uygulanınca şekil kazanımı gerçekleşir. Yeniden soğutma durumunda şekil değişimi kendiliğinden olamayacağından eğer şekil kazanımı isteniliyorsa o zaman malzeme, harici olarak gerinmeye maruz bırakılır. Şekil hafızalı alaşımların bazılarında iki yönlü şekil hafızayı görmek mümkündür. Bu tip alaşımlarda hem ısıtma hem soğutma durumunda şekil değişimi söz konusudur. Burada şekil değişiminin büyüklüğü daima tek yönlü hafızalı alaşımlardan elde edilene nispeten oldukça azdır. Alaşım çok küçük gerilme kullanarak düşük sıcaklıktaki şekline dönmeye çalışır. Isıtma durumunda şekil değişimi için tek yönlü alaşımlara göre çok yüksek gerilmeler harcanabilir. Öte yandan yapılan ısıl işlemlerin ve uygulanan mekaniksel metotların çoğu iki yönlü şekil hafıza etkisine sahip alaşımlar üretmeye yöneliktir. Amaç tam ve net bir şekil değişimi elde etmeyi sağlayacak olan mikroyapısal gerilmeler üretmektir. Bunun içinde soğuk halde malzeme şekillendirilerek yapıda düzgün sıralı, yoğun martenzit tabakaları oluşturulmalıdır. Şekil 5'de nikel esaslı şekil hafızalı bir alaşımda ısıl işlem uygulanmadan önce ve sonra elektron tarama mikroskopunda 1000X büyütme ile çekilmiş yapılar görülmektedir. Alaşımın kimyasal bileşimi, Ni Cr Co al Ti Mo Fe ve C< şeklindedir. Bu bileşim, gaz türbinlerinin rotor kanatlarında en çok kullanılan alaşımı oluşturur[5]. Şekil 5'ten görüleceği gibi, ısıl işlemden önce iğnemsi bir yapıya sahip olan alaşım sisteminde, ısıl işlemden sonra küresel tanecikler teşekkül etmiştir. Bu yeni yapı muhtemelen işlem koşulları ile birlikte düşük soğutma hızının bir sonucudur. Şekil 5. Nikel Esaslı Bir Alaşımda Isıl İşlem Öncesi a ve Sonrası b Yapı Görünümü. ENDÜSTRİYEL AMAÇLI ŞEKİL HAFIZALI ALAŞIMLAR Endüstride en fazla görünen şekil hafızalı NiTi alaşımları ve bakır esaslı alaşımlar önemli ticari değere sahip alaşım sistemleridir. Bu sistemlerin sahip oldukları özellikleri birbirinden oldukça esaslı alaşımlarda % 4-5 olan şekil hafıza gerinim değeri, NiTi alaşımlarda yaklaşık %8'dir. Daha fazla ısıl karalılığa sahip olan NiTi alaşımları, gerilmeli korozyona karşı hassas olan bakır esaslı alaşımlarla karşılaştırıldığında mükemmel bir korozyon direncine ve çok daha yüksek sünekliliğe sahiptir. Diğer taraftan bakır esaslı alaşımlar daha ucuzdur, eritilmeleri ve açık havada ekstrüde edilmeleri daha kolaydır, daha geniş potansiyel dönüşüm sıcaklık aralığına sahiptirler. Sonuçta her iki alaşım sistemininde de kullanılacağı ortama göre gözönünde bulundurulması gereken avantaj ve dezavantajları olduğu söylenebilir. Aşağıda bu iki şekil hafızalı alaşım detaylı bir şekilde açıklanmıştır. Nikel-Titanyum Şekil Hafızalı Alaşımlar NiTi alaşımları ikili alaşım sistemidir ve eşatomlu intermetalik bir bileşiktir. İntermetalik bir bileşik sıra dışıdır. Çünkü bu tür bir bileşik, kabul edilir sınırlar içerisinde fazladan nikel veya titanyum çözebilir ve alışılagelmiş alaşımlarla mukayese edilebilir derecede sünekliliğe sahiptir. Bu aşırı çözebilme yeteneği sayesinde alaşım sisteminin hem dönüşüm özelliklerini hem de mekanik özelliklerini istenilen tarzda değiştirmek için diğer elementler katılabilir. Yaklaşık %1 oranında nikel ilavesi bile alaşım sisteminin özelliklerini etkiler. Bünyedeki fazla nikel, dönüşüm sıcaklığını önemli ölçüde düşürür ve ostenitik durumda akma dayanımını artırır. Sıkça kullanılan diğer alaşımlandırma elementlerinden demir ve krom daha düşük dönüşüm sıcaklığı için ile bakır ise histerizisi azaltmak ve martenzitik durumda daha düşük deformasyon gerilmesi için daha sık kullanılır. Oksijen ve karbon gibi safsızlıkların, dönüşüm sıcaklığını değiştirdiği ve mekanik özellikleri zayıflattığı için bünyede bulunması istenmez. NiTi alaşımın anafazı, CsCl a0= nm yapısına benzer, kübik hacim merkezli B2-tipi kristal yapıya sahiptir. Martenzit fazdaki kristal yapısının ne olduğu görüşünde araştırmacıların çoğunun modelleri farklıdır. Fakat hem X ışınları, hem de seçili alan kırınım teknikleri kullanılarak yapılan incelemelerin hepsi aynı sonucu vermektedir. Martenzit fazın birim hücresi, kafes sabitlerinin birbirinden farklı olmasına rağmen monokliniktir. Yakın zamanda, Otsuka ve arkadaşları tarafından alaşımının kafes parametreleri a= nm, b= nm, c= ve b= olan monoklinik kristal yapısına sahip olduğu tespit edilmiş ve standart olarak kabul görmüştür. NiTi ikili alaşım sisteminin temel fiziksel özellikleri ve tavlanmış alaşımın mekanik özelliklerinin bazıları Tablo 2'de gösterilmiştir. Eşatomlu alaşımın ostenit bitiş sıcaklığı olan Af değeri 100°C civarındadır. Şekil 6'da ise Ni-Ti alaşımlarda faz diyagramı ile B2 ve Ti3Ni4 fazlar arası faz denge diyagramı da gösterilmiştir[3]. Tablo 2. İkili Ni-Ti Şekil Hafızalı Alaşımların Özellikleri Şekil 6. Ni-Ti Alaşımın Faz Denge Diyagramı Seçilen malzemenin sertliğini düşürerek martenzitin deforme edilebilmesini kolaylaştırmak amacıyla uygun ısıl işlemler yapılır ve böylece daha dayanıklı ve kararlı ostenitik bir yapı ile hem ısıtma hem de soğutma durumunda yinelenen özelliklere sahip malzeme tipi yaratılabilir. Bu tip alaşımlarda başlıca sorun malzemeden istenilen özellikleri yerine getirecek uygun işleme metotlarının geliştirilmesidir. Isıl işlem ile istenilen hafıza şeklini vermek için sık sık 500°C-800°C arasında sıcaklıklar tercih edilir ve bu sıcaklık değeri yeterli zamanın ayarlanmasıyla birlikte en az 300°C-350°C olmalıdır. Şekil hafızalı alaşımın ısıl işlemi sırasında arzulanan hafıza şeklinin sağlanması için kontrollü davranmak gerekir. Aksi takdirde hafıza etkisi maksimum hafıza etkisi, gerinim ve/veya gerilme ile gerekli çevrim miktarına bağlı olarak sınırlıdır Tablo 3 Tablo 3. Tahmini Çevrim Sayısı ile Müsaade Edilen Maksimum Gerinim ve Gerilme Arasındaki İlişki Bakır Esaslı Şekil Hafızalı Alaşımlar Bakır esaslı alaşımlar, CuZnAl ve CuAlNi alaşımlar şeklinde üçlü alaşımlar olabileceği gibi ayrıca manganezde içeren dörtlü modifikasyonuda mümkündür. Bor, seryum, kobalt, demir, titanyum, vanadyum ve zirkonyum gibi elementler ince taneli yapı elde etmek için bünyeye katılır. Çizelge 4'de bu tip alaşımların en önemli özellikleri verilmiştir. Tablo 4. Bakır Esaslı Şekil Hafızalı Alaşımların Özellikleri a Ms ve As dönüşüm sıcaklıkları arasında şekil hafızalı alaşımların Young modüllerini tayin etmek çok zordur. Bu sıcaklıklarda alaşımlar lineer olarak bir elastisite sergiler ve modül hem sıcaklığa hem de gerinime bağlıdır. CuZnAl alaşımlarının bileşimleri ve martenzit başlangıç sıcaklıkları arasındaki ilişkiye ait grafik Şekil 7'de görülmektedir. Bu tip alaşımlarda alüminyum miktarı % nikel miktarı ise %3-5 civarındadır. Martezitik dönüşüm sıcaklıkları kimyasal bileşimin değiştirilmesiyle ayarlanabilir. Şekil 7 ve aşağıdaki ve amprik bağıntılardan faydalanılarak alaşıma ait martenzit başlangıç sıcaklığı için tahmini bir değer elde edilebilir Yüzde olarak verilen değerler ağırlık esaslıdır. Şekil 7. CuZnAl Alaşımlar İçin Bileşim ve Ms Sıcaklıkları Arası İlişki CuZnAl Ms °C = 2212 - %ağ. Zn - %ağ. Al CuAlNi Ms°C = 2020 - 134 %ağ. Al- 45 %ağ. Ni Öte yandan mangan hem CuZnAl, hem de CuAlNi alaşımların dönüşüm sıcaklıklarını düşürür ve yüksek alüminyum içerikli alaşımların ötektoid noktasını değiştirir. Daha iyi süneklilik için alüminyumun yerine katılır. Bakır esaslı şekil hafızalı alaşımlar doğada metastabil halde olduğundan şekil hafıza etkisini sağlayan beta fazının korunması için bu fazda ısıl işlem ve ardından da kontrollü soğutma yapılmalıdır. Uzun süreli ısıtma çinko buharlaşmasına ve tane büyümesine neden olduğundan kaçınılmalıdır. Su verme sertleştirme işlemi olarak kullanılır. Açık havada soğutma işlemi bazı yüksek alüminyum içerikli CuZnAl ve CuAlNi alaşımları için yeterli olabilir. Sadece soğutulmuş parçalarda dönüşüm sıcaklıkları genellikle kararsız olduğundan dönüşüm sıcaklıklarını kararlı hale getirmek için Af sıcaklığının üzerindeki sıcaklıklarda soğutma sonrası yaşlandırma yapılmalıdır. CuZnAl alaşımlarında soğutma hızı yüksek olduğunda martenzit faza direkt dönüşüm olması, martenzitin kararlılığını hassaslaştırır. Bu etki tersinir dönüşümün daha yüksek sıcaklıklara kaymasına neden olur. Bu nedenle dönüşüm gecikir ve tam olarak şekil geri kazanımı sağlanamaz. Ms sıcaklığının üzerindeki ortam şartlarında yavaş soğutma veya beta fazlı halde ara yaşlandırma sureti ile basamaklı soğutma tercih edilmelidir. Bakır esaslı alaşımların ısıl kararlılığı ayrışım kinetikleri ile sınırlıdır. Bu nedenle CuZnAl ve CuAlNi alaşımların sırasıyla 150~200°C üzerindeki sıcaklıklarda uzun süreli maruz bırakılmasından kaçınılmalıdır. Daha düşük sıcaklıklarda yaşlandırma, dönüşüm sıcaklıklarını değiştirir. Beta fazında yaşlandırma durumunda da benzer sonuçlar doğar. Martenzitik halde yaşlandırılmış alaşımlar yaşlanma kaynaklı martenzit stabilizasyon etkisi gösterir. CuAlNi alaşımları yüksek sıcaklıklarda CuZnAl alaşımlarından daha kararlıdır. Bu yüzden dönüşüm sıcaklıklarının sıkı kontrolünün istenildiği farklı sıcaklık uygulamalarında bu faktörleri dikkate almak gerekir. ŞEKİL HAFIZALI ALAŞIMLARIN ENDÜSTRİYEL UYGULAMALARI Genelde bilindiği gibi şekil hafızalı alaşım elemanı, martenzitik durumdayken deforme edildiğinde serbest enerjiye sahip olur ve ısıtıldığı zaman bünyesinde bulundurduğu bu serbest enerjiyi kullanarak minimum iş yaptığı önceki şekline geri döner. Bu fonksiyonel davranıştan yararlanılarak biyomedikal uygulamalarda kullanılan damarlar içindeki kan pıhtılarını yakalayan bir filtre geliştirilmiştir. NiTi alaşımlı telden yapılmış çapa şeklindeki filtre damar içine sokulmadan önce düz bir tel haline getirilir. Damar içine yerleştirildikten sonra tel, vücut ısısı ile harekete geçerek filtre fonksiyonu sağlayacak orijinal şekline döner ve toplardamarın içinden geçmekte olan pıhtıları tutar. Zorlamalı enerji esaslı ürün tipinin en başarılı uygulaması ise Raychem Şirketi'nin yaptığı Cryofit hidrolik kaplinlerdir. Bu kaplinler birleştirilecekleri metal tüpden çok az küçük olacak şekilde dizayn edilmiş silindirik bileziklerdir. Çapları, malzeme martenzitik fazda iken genişletilir, montajı yapılır ve daha sonra ısıtılarak ostenit faza getirilir. Böylece çap yeniden daralıp eski boyutuna dönmeye çalışır ve sıkı bir şekilde metal tüpe montelenir. Metal tüp kaplinin orijinal çapına dönmesini engeller ve yaratılan gerilme sayesinde kaynak işlemi ile elde edilen bir bağlantıya eşdeğer üstün bir birleşme sağlanmış olur. Cyrofit kaplinlere benzer biçimde Betalloy kaplinleri CuZnAl alaşımıdır. Bakır ve alüminyum tüpler için Raychem Şirketi tarafından tasarlanmış ve piyasaya sürülmüştür. Bu uygulamada da yine aynı şekilde CuZnAl şekil hafızalı silindir ısınınca büzülmeye başlar ve tüp ile birleşme sağlayarak tübün etrafında çizgisel basma yapar. Bazı uygulamalarda şekil hafızalı eleman, düşünülen hareket sınırları çerçevesinde güç üretmek amacıyla tasarlanır. Örnek bir uygulama Beta Phase Inc. Tarafından geliştirilen devre kartlı konnektörlerdir. Elektrikle çalışan rabıtalı sistemde şekil hafızalı eyleyici, rabıta ısındığında bir yayı açmak için kuvvet yaratmak amaçlı kullanılır. Bu kuvvet ile rabıtadaki devre kartının geri çekilmesi sağlanır. Soğutma durumunda NiTi eyleyici zayıf kalır ve yay eyleyiciyi deforme ederken devre kartı rabıtaya sıkıca kapanır. Böylece bağlantı gerçekleşir. Aynı prensibe dayanarak, CuAlZn şekil hafızalı alaşımların bu alanda birçok uygulamaları mevcuttur. Yine bunlardan biri, yangın durumunda yanıcı ve zehirli gazların çıkışını kapatacak şekilde dizayn edilmiş CuZnAl eyleyicilerden oluşan yangın güvenlik valfleridir[2]. Dönüşümün belirli bir sıcaklık aralığında meydana gelmesinden yararlanarak seçilen belirli bir geri kazanım miktarıyla kesin bir mekanizma hareketi sağlamak için şekilsel geri kazanımın bir kısmı kullanılabilir. Bunu sağlayan düzenek, bir valfi istenilen miktarda kapatmayı veya açmayı sağlayan bir tertibattır. Şekil hafızalı alaşımdan yapılmış yay sıcaklığa duyarlı olduğundan boyutlarını değiştirerek çıkış akışkanının sıcaklığı ayarlar. Alaşımın duyarlı olması istenilen sıcaklık değeri manuel ayarlanır. Şekil 8.'de karıştırma valfi ve parçaları görülmektedir. Şekil 8. Şekil Hafızalı Alaşım Yay ve Öngerilmiş Yay Kullanılarak Geliştirilmiş Karıştırma Valfi a İç yapı görülmektedir. Makaranın pozisyonu ve çıkış suyunun sıcaklığı sıcaklık kontrolörü döndürülerek ayarlanır. Kontrolörün dönüşü şekil hafızalı alaşımın boyutunu değiştirmektedir. b Karıştırma valfinde kullanılan şekil hafızalı elemanın sıcaklık ve sapma miktarı arasındaki ilişki şematik olarak görülmektedir. c Geliştirilmiş karıştırma valfinin dış görünümü. Şekil hafızalı alaşımların sahip oldukları elastik ya da süperelastik özelliklerinden faydalanılarak tasarlanmış ve piyasaya sürülmüş birçok ürün vardır. Çok büyük deformasyonları dahi absorbe ederek zarar görmeyen süperelastik NiTi alaşımdan imal edilmiş gözlük çerçeveleri üretilmektedir. Canlının vücudundaki damarlara yerleştirilen, Şekil 9'da görüleceği üzere NiTi kılavuz tellerden ibaret kontrol edilebilir kateterler yapılmıştır[8]. Ayrıca dişlere geniş bir hareket imkanı sağlayan ve yıllardır kullanılan ortodontik düzeltme işlevli kavisli teller şeklinde NiTi ürünler vardır. Şekil 9. Medikal Uygulamalarda Kullanılan Kateterler İçin Süperelastik Kılavuz Tel a Beyine Ait Bir Uygulama; b Kılavuz Telin Görünümü. NiTi alaşımlar, sahip oldukları üstün özellikler sayesinde özellikle biyomedikal uygulamalarda geniş bir kullanım alanı bulmuştur. Bu alaşımlar korozyona karşı son derece dayanıklı olup mükemmel bir biyouyumluluk gösterir. SONUÇ Günümüzde şekil hafızalı alaşım kullanılarak üretilmiş birçok ürün olmasına karşın bu alaşımların gelecekte hayatımızda ne derece yer alacağını önceden söylemek bazı nedenlerden ötürü biraz zordur. Çünkü bu tip alaşımların fiyatı şu an için oldukça yüksek değerlerdedir. Ama kullanım alanlarının artmasıyla maliyetleride gittikçe azalmaktadır. Nitekim ikili alaşımların özelliklerini geliştirmek için çeşitli üçlü alaşım sistemleri üzerinde çalışmalar halen yapılmaktadır. Son zamanlarda demir esaslı şekil hafızalı alaşımlar üzerinde çalışmalar yapılmıştır. Bu tip alaşımlarda görülen uzun aralıkta düzenlenen termoelastik martenzitik dönüşüm şekil hafıza etkisi için gerekli koşulları sağlamaktadır. Bu alaşımlar arasında FePt, FePd ve FeNiCoTi ısıl işlemlerle termoelastik martenzit dönüşüme sahip olduklarından eğitilerek şekil hafıza özelliği kazandırılabilmektedir. Fakat FeNi, FeMnSi ve FeMnSiCrNi gibi alaşımlar düzenli termoelastik olmayan bir martenzit dönüşüme uğrarlar ve iyi bir şekil hafıza etkisine sahip değildirler. Bu tür alaşımlar diğer bilinen şekil hafızalı alaşımlardan karakteristik açıdan farklıdırlar, şöyleki şekil hafıza etkisi gerilme kaynaklı martenzite bağlıdır, geniş ölçülü dönüşüm histerezisi gösterirler ve genelde geri kazanılan birim şekil değiştirme miktarı %4'ü geçmez. Bu nedenlerden dolayı bu tip alaşımlar henüz ticari bir potansiyele sahip değildirler. Fakat yeni ve istenilen özellikleri karşılayabilen şekil hafızalı alaşımlar ile ilgili bilimsel araştırmalar devam etmekte olup bu araştırmaların çoğu beta-Ti alaşımları ve Fe-esaslı alaşımları kapsamaktadır. *****KAYNAKÇA 1. Akdoğan, A. ve Nurveren, K., Akıllı Malzemeler ve Uygulamaları, Machinery MakinaTek, sayı 57, s. 35, 2002. 2. Hodgson, Shape Memory Applications, Inc., Wu, Memory Technologies, and Biermann Harrison Alloys, Inc.,2002. 3. Otsuka, K. and Kakeshita, T., Science and Technology of Shape-Memory AlloysNew Developments, MRS Bulletin, February, 2002. 4. Wert, Laboratory Manual Chapters, Ch-4, University of Virginia, Department of Materials Science and Engineering, , 1998. 5. Suwardie, et al., Thermal Characterization of a Nickel-based superalloy, Thermochimica Acta, 392-393, p 295-298, 2002. 6. Humbeeck, Non-medical Applications of Shape Memory Alloys, Materials Science and Engineering, A273-275, 134-148, 1999. 7. Funakubo, H., Shape Memory Alloys, Translated from the Japanese by Kennedy, Gordon and Breach Science Publishers, 1987. 8. Otsuka, K. and Ren, X., Recent developments in the research of shape memory alloys, Review, Intermetallics 7, 1999. Pirana Kovalayan Çılgın Hamsi...
konusu metaller ve alaşımlar olan